Tamer Çilingir
11 Kasım 2017’de Kanada’da yapılan 35. Kanada
Helen Kongresi’nin konusu Makedonya idi. Konuşmacılardan biri de
siyasetçi, PASOK eski Merkez komite üyesi, sosyolog Pontoslu Rum/Helen Mihalis
Haralambidis idi. Ancak Mihalis Haralambidis’in Kanada’ya girmesine izin verilmedi.
On yıl önce yine Mihalis Haralambidis’in Amerika’da bir Pontos Helen Konferansı
için konuşmacı olarak Amerika’ya girişi engellenmişti.
Haralambidis, Yunanistan Parlamentosunda Pontos
Rum Soykırımının tanımlanması için 1990’lı yılların başında büyük bir mücadele
yürütmüştü. 1994 yılında Haralambidis’in öncülüğünde yürütülen bu mücadele
sonucu Yunanistan Parlamentosu Pontos Rum Soykırımı’nı tanımıştı.
Amerika’yı anladık da peki Kanada’nın bu anti
demokratik tavrının sebebi nedir?
Türkiye’nin son yıllarda özellikle Pontos Rum Soykırımı’nın yüzüncü yıldönümü
yaklaşırken Avrupa ve Amerika’da yürüttüğü kampanya, soykırımın inkarı üzerine
kuruludur. Batıda, Pontos Rum Soykırımı’nın dile getiren tarihçiler,
araştırmacılar ‘düşman’ ilan edilirken çeşitli çıkar ilişkileri kullanılarak bu
insanlar üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılmakta, kongre ve konferanslara
katılımları bir biçimiyle engellenmektedir.
Biz (bugünkü Pontos topraklarında/Karadeniz’de
doğup büyüyenler) soykırımın tanınması için mücadele eden Pontoslu Rumlar da
hem Türkiye’de hem Avrupa’da yoğun bir baskı altındayız.
Sesimizin kesilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti her yolu denemektedir.
Anlaşılan odur ki, yüz yıldır soykırımlarla, katliamlarla, işkence ve
baskılarla ayakta duran bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kanada’nın
bu tavrında rol sahibidir.
Haralambidis, Pontos Rum/Helen kimliğinin yanı sıra, insan hakları
savunucusu bir kimliği de sahiptir ve Türkiye’deki anti demokratik uygulamalara
dair de söz söyleyen birisidir.
Peki
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yeminli düşman ilan ettiği Haralambidis’e
Kanada’ya giriş yasağı koyan Kanada hükümeti kimin yanındadır?
Kanada
hükümetini rahatsız eden nedir?
Pontoslu
Rumlardan, Pontos Rum Soykırımının teşhirinden mi rahatsızdır Kanada hükümeti?
Kanada
bu tavrı ile karanlığın yüz yıllık temsilcileri ile aynı safta yer almıştır.
Ve
tarih bunu da kaydedecektir, yüz yıl önce tüm dünyanın gözü önünde 353 bin
Pontoslu Rum/Helen soykırımına uğrarken, ortak olanları, sessiz kalanları
kaydettiği gibi Kanada’yı da kaydedecektir.
Ama biz çok iyi biliyoruz ki, bugünün dünyasında, dün olduğu gibi devletler
arasındaki çıkarlar belirleyicidir. Bu devletlerin ağzından yapılan
‘Demokrasi’, ‘İnsan Hakları’, ‘Adalet’ söylemleri kocaman birer yalandır.
Pontoslu Rumlar yüz yıl öncesinde olduğu gibi bugün de yalnızdır. Kendine
güvenmek, kendi gücüyle mücadele etmekten başka çare yoktur Pontoslu Rumlar
açısından.